Bu yıl içerisinde yapay zeka (AI) ve buluta odaklanan 2020 iddialarına karşın, herkesin beklentilerine zıt gelişmelerle karşılaştık. 2020, hem piyasa istikrarsızlığı hem de kitlesel dijital dönüşüm açısından kıymetli bir değişim yılı oldu. Sağlam tertiplere sahip olmayan işletmeler zorlanırken, iş sürekliliğini çeşitlendirmek ve sürdürmek için hem bir fırsat hem de gereklilik olarak ehemmiyetini artıran uzaktan çalışma sistemine geçiş hızlandı.
Sonuç olarak salgın, inovasyonu yavaşlatmadı. Yönetilebilir Servis Sağlayıcıları/Entegratörler (MSP’ler) ve Katma Kıymetli İş Ortakları(VAR’lar), her boyuttaki şirketin iş sürekliliğini müdafaasına ve yeni ve mevcut zorluklara ahenk sağlamasına yardımcı olmada çok kıymetli bir rol oynadıklarını gösterdiler.
Günümüzde birçok işletme, ağa bağlanan yeni aygıtların artışı ve yaygın uzaktan çalışma operasyonlarını uygulama zorluklarıyla karşı karşıya. Değişen koşullar ve zorluklar, iş dünyasının en çok muhtaçlık duyduğu tahlillerin de değişmesine sebep oluyor.
Yüksek yoğunluklu ortamlar için WiFi 6
WiFi 6, ağ gecikmesini azaltırken genel kapasiteyi artırarak ağ performansını değerli ölçüde iyileştirmek ve geliştirmek için ağ dönüşümüne öncülük edecek.
Daha fazla bağlı aygıtın olduğu yüksek yoğunluklu ortamlarda bile her kullanıcı için daha süratli ve daha dengeli kontaklar sağlayacak olan WiFi 6 sayesinde, performansta yahut cevap müddetinde bozulma olmadan daha fazla kullanıcı ve aygıt ağlara bağlanabilecek.
Bulut tabanlı ağ: Hem bir anlayış hem de bir tahlil
Uzaktan çalışma yoluyla yeni esneklik ve erişim düzeyleri sunan bulut teknolojisi, işletmelerin çalışma biçiminde ihtilal yarattı. Bulut tabanlı ağların benimsenmesi, işletmelerin maliyetlerini azaltırken verimliliğini artırabiliyor, böylelikle kurumların BT hizmetlerini uzaktan yönetmelerine imkan tanıyor. Bulut teknolojisinin sunduğu uzak sunuculardaki barındırma sistemleri, bilgiyi koruyup data kaybını önleyerek daha inançlı bir tahlil sunuyor. Bir iş ağını buluta taşımak kelam konusu olduğunda kurumların birçok farklı mevzuyu göz önünde bulundurmaları gerekiyor olsa da, şirketlerin öncelikli yaklaşımlarını belirlemeleri değer taşıyor. Bir ağ altyapısını buluta taşımak vakit alıyor ve işletmenin her düzeyinden çalışanın adaptasyonunu gerektiriyor.
Ölçek fark etmeksizin, tüm kuruluşların buluta geçişlerinin ardında açıkça tanımlanmış bir stratejisi ve iş amacı olması gerekiyor. Önümüzdeki periyotta hem VAR’lar hem de MSP’ler, buluta meselesiz bir geçiş sağlamak için kurumsal son kullanıcılara yakın bir halde çalışmalılar.
5G: Gelmiş geçmiş en süratli data yolu
5G, işletmeler için ağ bağlantısında ihtilal yaratacak ve ortalama 150-200 Mbps suratında çalışan fiber ağlara kıyasla daha yüksek suratlar sağlayarak, hizmet sağlayıcılar için ülkü bir tahlil sunacak. Ayrıyeten yeni kuşak taşınabilir irtibat teknolojisi, her ölçekteki işletmede ihtilal yaratabilecek daha düşük gecikme, daha yüksek kapasite, gelişmiş esneklik, güvenlik ve gerçek vakitli hizmetler sağlayacak.
GSMA’ya nazaran, 2025 yılına kadar dünya nüfusunun üçte birini kapsaması olası 5G ağları, işletmeler için kıymetli avantajlar sağlama potansiyeline sahip. Daha yüksek bant genişliğine sahip 5G ağlarının çoğalması, işletmelerin yüksek hacimli bilgileri transfer etmelerini kolaylaştıracak ve daha sonra hudut bilişim için fırsatlar yaratacak. Bu durum, bulut sunucularına gönderilen ve bulut sunucularından alınan bilgi ölçüsünü azalttığı için işletmeler için büyük yarar sağlıyor.
Hibrit ağ: İşletmeler için ülkü tahlil
BT ağlarının rolü değişiyor: Klâsik ağ modellerinin, bir kuruluşun gereksinimlerine ve günümüzün dijitalleşmiş dünyasında ortaya çıkan teknolojilere ahenk sağlaması ve değişmesi beklenir.
Çalışanlar artık bir ofisle hudutlu olmadığından, hibrit ağ, birçok işletme için ülkü bir tahlil olarak karşımıza çıkıyor. Hibrit ağ, kullanıcılar, aygıtlar ve alanlar ortasında ilişkiler oluşturmak için iki farklı ağ teknolojisi kullanır. Her zamankinden daha fazla ‘dağıtık’ sistemde çalışana sahip olan işletmelerin kimi kullanıcıları Ethernet üzerinden, kimileri Wi-Fi ve kimileri da konuttan internet yahut 4G / 5G kablosuz ağları üzerinden çalışabilirler. İşletmeler, Bulut Tarafından Yönetilen Ağ yahut SD-WAN üzere teknolojileri kullanarak, farklı temaslardan gelen trafiği çarçabuk yönetebilir ve merkezi ağa yönlendirebilir.
Güvenlik ve data saklılığı bir numaralı öncelik olmaya devam ediyor
Güvenlik, 2021’de MSP’ler için esas öncelik olarak kalacak. Siber kabahatler daha nitelikli hale geldikçe ve taarruz metotları karmaşıklaştıkça, daha fazla güvenlik için daima yarış devam edecek. Bu yarış, dağıtık forma bürünen iş gücü nedeniyle daha şiddetli bir hal alabilir. Çalışanların farklı pozisyonlardan ve farklı aygıtlardan bir ağa bağlanması ağı savunmasız bırakabilir ve siber akınlara açık hale getirebilir.
Pandemi mühletince MSP’lerin bilgi, uzmanlık ve marifetleri, bu mevzunun kıymetini bir defa daha ortaya koydu. IDC istatistiklerine nazaran, yönetilen hizmet sağlayıcıların %59’u başka tüm iş modellerinden daha fazla güvenlik teklifi sunuyor ve gelecekte bu istatistiğin daha kıymetli hale gelmesi bekleniyor.
Kurumsal kanalın geleceği
IDC bilgilerine nazaran, çalışanların %41’i pandemi sonrasında da bir mühlet meskenden çalışmaya devam edecek. Dolayısıylas ağ üzerindeki talepler artmaya devam edecek ve MSP’ler değişen iş ortamlarında ağ sürekliliğini sağlamak için çok değerli bir rol oynayacak.
Daha fazla işletme, mevcut ekonomik ortama karşılık olarak, artık şirket içinde sahip olmadıkları BT uzmanlığı için üçüncü taraf uzmanlara güvenecek. Bu gereksinimi kolaylaştırmak için, VAR’lar ve MSP’ler, çalkantılı vakitlerde müşterilerine yeni trendler ve teknolojiler hakkında kıymetli tavsiyeler ve uzmanlık sunmak için gruplarını eğitmeye ve geliştirmeye değer vermeli.
2021’de eğitime yatırım yapan ve gelişen teknolojiyi farklılaştırıcı olarak benimseyen MSP’ler başarılı olacak. Lakin bu başarıyı elde etmek isteyen sağlayıcıların çok geç olmadan aktüel trendlere ahenk sağlamaları gerekiyor.
Hürriyet
