İzmir’de dar gelirli ailelerinin yaşadığı Agora’da büyüyen Ferhat İlhan (22), üstün yetenekli sanatkarların kabul edildiği Viyana Sanat Akademisi’nde eğitim alma hakkı kazandı. Ayakkabıcı bir baba ve konut hanımı bir ananın dört çocuğundan biri olarak 1998 yılında doğan Ferhat İlhan, maddi imkânsızlıklara ve kuvvetli kaidelere karşın hayalini kurduğu hayata adım atmayı başardı. Konutundan çıkıp Kardıçalı Hanı’nda eğitim veren sanatçı Teslime Başak Özkutlu’nun atölyesinin kapısını şimdi 13 yaşındayken çalan İlhan, fotoğraf yapmayı öğrenmek istediğini anlattı. Birinci başvurusu ‘yaşı tutmadığı’ için kabul edilmeyen İlhan, tıpkı handa sanatla uğraşan bir sair muallimi yanına alarak tekrar Özkutlu’nun atölyesine gitti. Israrla kendini atölyeye kabul ettiren İlhan, boyalarını, kalemlerini ve öbür materyallerini alabilmek için kıraathanelerde, restoranlarda çaycılık ve garsonluk yaptı. İlhan, Özkutlu’nun atölyesindeki eğitimiyle evvel Işılay Saygın Hoş Sanatlar Lisesi’i noktayla tamamladı akabinde Dokuz Eylül Şık Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Kısmı’nı birincilikle kazandı.

DÜNYADAN KABUL EDİLEN 8 MEKTEPLIDEN BİRİ OLDU
Üniversite eğitimine devam ederken dünyanın en iyi mektepleri arasında gösterilen Viyana Sanat Akademisi’ne başvuran İlhan, asrî sanat tarihinin kıymetli isimlerinden Daniel Richter’in atölyesine tüm dünyadan kabul edilen sekiz yetenekli genç ressam arasında mekan aldı. Talebesine fiyatsız dersler veren ve yıllarca destek olan Teslime Başak Özkutlu da maddi açıdan zorluklarla boğuşan Ferhat İlhan’ın Viyana’ya gitmesi için toplumsal medya üzerinden sanat ve bilim dünyasının desteğini istedi. Ferhat İlhan, Egon Schiele üzere sanat tarihi dünyasına damga vuran isimlerin mezun olduğu, Adolf Hitler’in ise iki defa başvurduğu halde kabul edilmediği ünlü mektebe gitmek için uğraş veriyor.

‘OKYANUSA AÇILMAK GİBİ’
İlhan, küçük yaşlardan itibaren yeteneklerini keşfetmeye çalıştığını, ailesinin de maddi olarak olmasa bile manevi olarak ona büyük destek verdiğini anlattı. Hayatını şekillendiren kişinin muallimi Teslime Başak Özkutlu olduğunu belirten İlhan, şöyle konuştu:
“Umarım hayatım sanatla devam eder. Daniel Richter üzere bir sanatkarın atölyesine kabul edildiğim için çok mesudum. Yeterli ki fotoğraf yapmaya devam etmişim. Yanlışsız yolda olduğumu düşünüyorum. Kolaj mantığıyla kağıtlar üzerinde çalışıyorum ve kendimi geliştirmek istiyorum. Viyana Sanat Merkezi benim için ‘okyanusa açılmak’ üzere büyük ve şık bir maksat.

KIRAATHANEDE ÇAY DA SATTIM
Maddi meseleleri aşmak için çok çalıştım. Viyana’ya gidebilirsem orada da çalışarak kimseye yük olmadan eğitim almak istiyorum. Bu başarıyı elde etmek çok kıymetli. Ben de yapabileceklerimi görmek istiyorum. Bu amacım için 15 yaşından itibaren garsonluk, çaycılık yaptım, kıraathanede çay sattım. Marketlerde çalıştığım da oldu. Boyalarımı almakta hala zorlanıyorum. Boya, fırça, kağıt pahalı şeyler. Viyana’da üç yıllık eğitimi tamamlayabilirsem anamla babamın yüzünü güldürmek isterim en çok. Onlar da çok seviniyor. Birebir devirde da tedirginler. Kişilerin bana yardım ettiği bu süreç empati yeteneğimi çok geliştirdi. Şayet başarabilirsem dar gelirli olan yetenekli çocuklara da destek vermeyi istek ederim.”

Hürriyet