Türkiye Madenciler Derneği İkinci Lideri Mehmet Yılmaz, bu yılın altın üretim sayıları için perspektif çalışmalarına başladıklarını belirterek, “Var olan altın işletmeleri ve bu yıl üretime başlayacak olan alanların kapasitelerini güncelliyoruz. Kesin ve net sayı şimdi oluşmadı lakin 2020 üretim sayısının üzerinde olacağımızı şimdiden müjdeleyebiliriz.” dedi.

Yılmaz, yaptığı açıklamada, dal için büyük bir handikap olan koronavirüs salgınına karşın iş güvenliği ve etraf sorumluluğunu ön planda tutularak üretim maksadına ulaşıldığını tabir etti.

“2020’Yİ, 42 TONLUK REKOR ÜRETİMLE KAPATTIK”

Altında geçen yıl için 40-45 ton ortası üretim amacı koyduklarını kaydeden Yılmaz, “Salgına karşın devlet kurumlarıyla irtibatı sağlıklı ilerleterek, üretimde bir aksamaya sebebiyet vermedik ve 2020’yi 42 tonluk rekor üretimle kapattık. 42 ton altın üretmek, iktisada yaklaşık 2 milyar 400 milyon dolar bir katkı sağlamak demektir.” sözlerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye’de altın madeni kesiminin 2000’li yıllarda gelişmeye başladığını ve 20 yılda 382 ton altın üretildiğini hatırlatarak, dalda bugün 13 bin 200 kişinin direkt ve yaklaşık 50 bin kişinin dolaylı olarak istihdam edildiğini aktardı.

Bölümün, devlete şu ana kadar 76 ton altın bedelinde vergi ödediğini tabir eden Yılmaz, “Türkiye’de şu an işletmede 18 altın madeni bulunuyor. Var olan altın işletmeleri ve bu yıl üretime başlayacak olan alanların kapasitelerini güncelliyoruz. Kesin ve net sayı şimdi oluşmadı fakat 2020 üretim sayısının üzerinde olacağımızı şimdiden müjdeleyebiliriz.” diye konuştu.

“TÜRKİYE HER YIL MADENCİLİKTE 30-35 MİLYAR DOLAR DIŞ TİCARET AÇIĞI VERİYOR”

Yılmaz, Türkiye’nin her yıl madencilikte 30-35 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini ve bu açığın 25 milyar dolarının altından kaynakladığını kaydederek, “Normalde Türkiye’nin altın ithalatı 150-200 ton ortasında. Bu sene 260 ton civarında ithalat gerçekleşti fakat 2021’de ithalat sayılarının bu kadar fazla olacağını öngörmüyorum.” dedi.

“ALTINDA ÜRETİM ARTIŞI, İTHALATTA DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALACAK”

Altın üretiminin artmasıyla ithalatta dışa bağımlılığın daha da azalacağına dikkati çeken Yılmaz, altın ithalatı için harcanan bütçenin diğer alanlar için kaynak teşkil edebileceğini belirtti.

Yılmaz, altın üretimindeki artışla oluşturacak tasarrufun güç ithalatı kaynaklı dış açığa olumlu katkı sağlayacağını vurgulayarak, “Üretilen ölçü kadar ülke kaynaklarının yurt dışına akması engellenecek. Böylelikle öz kaynaklar iktisada kazandırılacak.” dedi.

“ALTIN MADENCİLİĞİMİZ DÜNYA STANDARTLARININ ÜZERİNDE”

Yılmaz, sürdürülebilir kalkınmanın gereği olarak çevreci madencilik anlayışıyla endüstriye ham husus sağlandığını belirterek, “Altın madenciliği yapılan bütün işletmelerde katiyen dünya standartlarının üzerinde üretim yaptığımızı argümanlı olarak söyleyebilirim. İş güvenliği standartları açısından baktığınız vakit yerli yahut yabancı, Türkiye’de üretim yapan altın madencilerinin tamamındaki iş güvenliği standardı, dünya standartlarının üzerindedir. Türkiye’deki madencilik bölümü çok hoş ve örnek işletmelere sahip.” değerlendirmesinde bulundu.

İşletme alanında faaliyet bittikten sonra da yükümlülüklerin yerine getirildiğine dikkati çeken Yılmaz, madencilik çalışmasının akabinde sahanın rehabilite edilerek, tabiata geri kazandırıldığını söyledi.

“SAĞLAM İŞLEYEN BİR ETRAF MEVZUATI VAR”

Yılmaz, siyanür kullanımı, delme-patlatma, cevherin işlenmesi, su ve toprak kirliliğini tedbire ve hava kalitesini müdafaa üzere hususlarda sağlam işleyen bir etraf mevzuatı olduğunu vurgulayarak, kelamlarına şöyle devam etti:

“HEM ÇEVREYİ KORUYACAĞIZ HEM DE KAYNAKLARI EKONOMİMİZE KAZANDIRACAĞIZ”

“Bütün işletmeler en az ayda bir sefer rutin olarak denetleniyor. Hava, su ve toprak kalitesini görebilmek için örneklemeler ve tahliller yapılması yoluyla inceleniyor. Şu ana kadar sorunlu olan bir işletmemiz olmadı. Lakin beşerler bu tesisleri ve altın madenciliğini bilmedikleri için anlatılan dehşet senaryolarından çok etkileniyor. Halbuki biz hem sivil toplum örgütlerine hem de yörede yaşayan insanlara ‘madenlerimizi gelin, görün, sizleri gezdirelim ve sorularınızı sorun’ diyoruz. Hem çevreyi koruyacağız hem de kaynakları ekonomimize kazandıracağız. Gayemiz pak beşerlerle, pak tabiatta pak bir işletme yapmak.”

Ensonhaber