◊ Öncelikle yeni şarkın “Yalan Yıllar” iyi olsun. Şu anda buluştuğumuz meskende yazıldı bu müzik. Bu meskendeki hayatından başlayalım kelama. Coşkun Sabah güne nasıl başlar?

– Sabah uyandığımda kış bahçemde özel kahvemi içerim. Birkaç saat sonra çok hafif bir şeyler yerim. Beyaz peynir, salatalık, domates. O kadar. Alkol kullanmıyorum, hiç gececi olmadım. Beste yaparken de aralıklarla çay içiyorum. Hem iyi bir kahveci hem de iyi çaycıyım.

◊ Kendine çok iyi bakıyorsun ve genç kalmayı başardın…

– 28 yıl evvel Zürih konserim sırasında bir antiaging merkezine gitmiştim. O günden beri beden için gerekli olan, yaşlanmayı geciktiren destekleri kullanıyorum. Türkiye’de o yıllarda yoktu, ben biraz erken keşfettim. Hücrelerimiz iyiyse sağlıklıyız. Görmediğimiz hücreler iç organlarımızda. Onların da sağlıklı olabilmesi için sevdiklerini vermemiz lazım. Bedenin üretemediği, hücrenin muhtaç olduğu yapıları destek olarak almamız lazım.

◊ Öbür neler var bilmediğimiz?

– Bedenin kan örneğinde hormonlar, mineraller, aminoasitler ortasında bir istikrar var. Antiaging bu dengeyi de koruyor. 3-5 yılda bir kan örneğim alınarak yurtdışında gönderiliyor. Eksik olanlar dengeyi koruyacak biçimde yerine konuluyor. Osman Müftüoğlu hocamızın önerdiği kolajen desteğine ben 20 yıl evvel başlamıştım.

TARKAN’DAN DAHA SÜKSELİ BİR ALGIM VARDI

◊ Bu mevzuya takıntılı olmanın nedeni sahne beşerinin fizikî olarak da cazip olması gerekliliği mi?

– Bizim finansımız müzikten, sahneden geliyor. Onun için de potansiyel lazım. Bir müzikçinin fizikî olarak beğenilmesi, o kişinin potansiyeli oluyor. Ben bunu gençliğimde yaşadım. Türkiye’de şu an Tarkan neyse, ondan daha sükseli bir algım vardı. Hayran kitlemin yüzde 60’ı sanatıma, müziğe geliyorsa, yüzde 40’ı yakışıklılığıma geliyordu.  

◊ Flört eder misin sahneden?

– Evli olmadığım vakitlerde olmuştur. Sahne flörtü vardır, bunu kimse inkar edemez. Doğal gelişen bir şey bu. Lakin iki kişi ortasındadır ve şayet sonraki gün bir arkadaşına anlatmazsan kimse de bilmez.

MÜZİK ADAMI KONUTTA YALNIZ OLMALI

◊ Evlilik bir mahzur mi pekala bu meslekte?

– Müzikçiyi, sahnedeki adamı engellemez lakin beste yapan, üreten müzik adamını maniler. 2 yıl oldu boşanalı. Bu meskende yalnızım. Kızım yurtdışında okuyor, ortada yalnızca o geldi gitti bu meskene. Yaşadığım yalnızlıkta çok fazla ürettim. Karantina periyodunda 7-8 tane beste yaptım. Müziği inşa eden, melodi yaratan insanın yalnız olması çok daha verimli oluyor. 30 yıllık telaffuzum vardır; beste yapmak için odada yalnız olmak yetmiyor, meskende yalnız olmak lazım. Ben şu anda coştum.

◊ Lakin sen de direndin boşanmamak için…

– Farkında değildim ki bu kadar olacağının. Ayrıldıktan sonra daha iyi anladım. Bu orta her gece müzik yapıyorum.

◊ Bekarlığı övüyorsun lakin eski eşin Ceyda ile de aranız maşallah çok iyi. Bir daha evlenmez misin?

– Şu anda tekrar evlenme hadisesinde ikilimdeyim. Ceyda ile dostluğumuz sürüyor. Haftanın 3-4 günü onda yemekteyim. Bu türlü olmasaydı ben kesin evlenirdim. Yalnız kalmayı sevmiyorum zira.

◊ Tahminen Ceyda ile evlenirsin tekrar?

– Şu ana kadar o denli bir teklifim olmadı fakat oraya yanlışsız da gidiyor olabiliriz. Millet dönüp “O vakit neden ayrıldınız” demez mi diye düşünüyorum.

◊ Onlara ne, kime ne?

– Esasen bu röportaj çıktığında Bodrum’da birlikte birebir meskende olacağız. Beraberiz yani.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ KIZIN MAYOLU FOTOĞRAFLARI INSTAGRAM’DA OLMAZ

◊ Kızın Roza’nın Instagram paylaşımlarına reaksiyon gösterdin, neden?  

– Üniversite öğrencisi bir kızın mayolu fotoğrafı Instagram’da olmaz. Kapattırdık Instagram’ını. Küstüm ona, 10 gün hiç konuşmadım, o da çok üzüldü.

◊ Yazık, yapmasaydın keşke.

– Kendi etrafındaki arkadaşlarının fotoğraflarını gösteriyor bana. Ben kendi kızım için bunu kabul etmiyorum. “İleride ne istersen yaparsın fakat okul okurken bunu yapma” dedim. Olan oldu, gazeteciler bunu kaçırmamış.

◊ Çocukların müzikçi olsun ister misin?

– İstemem, hele müzikçilerin çektiklerini gördükten sonra hiç istemem. Aslında onların da hevesleri olduğunu düşünmüyorum.

◊ Onlar ne olmak istiyor?

– Roza, Londra’da turizm okudu. Sonra işletmeye geçti. Stilistliğe de ilgi duyuyor. Akıllı da bir kız, babasının mesleğinin turizmle kesiştiğini çok iyi biliyor. Güç bir okulda okudu, etrafımız de var, geleceğini inşa etti. 

◊ “Yalan Yıllar” nasıl gidiyor?

– Beşerler CD istiyor benden. “Trafikte seni dinleyelim” diyorlar. Taşkın’la (Sabah) konuştum, 2-3 ay içinde “Yalan Yıllar”a birkaç müzik daha ekleyip albüm olarak çıkaracağız. “Yalan Yıllar”ın farklı sound’larını da yapacağız. Melodi hoş, aranje gücüyle farklı kitlelere, gençlere de taşıyacağız şarkıyı. Caz versiyonunu hazırlıyoruz.

◊ Müziklerini kimlere yazıyorsun?

– Eşime yazdığım bir müzik hariç öteki tüm müziklerimi halkı düşünerek yazdım. 

◊ “Yalan Yıllar”, “Anılar”ın akrabası üzere. Ne vakit yazıldı? Neye hasreti anlatıyor bu müzik? 

– “Yalan Yıllar” pandemiden 2-3 ay evvel yazıldı. Son yıllarda eş dost daima eski yıllar ne hoştu diye konuşuyorduk. Eskiye hasretimizden çıktı “Yalan Yıllar”. Aşk bile değişikti, pastaneye gidip el ele tutuşmak bizim flörtümüzdü. Yaşanmış yıllar hazinemizdi.

◊ Twitter’a savaş açtın. Neydi seni bu kadar öfkelendiren? Kapatılsın demek yerine öbür türlü yaklaşamaz mıydın vakaya? 

– Sözlerim mutasyona uğratılıyor orada. Düzeltmeye çalıştıkça daha da battığımı gördüm. Bıktım, Twitter hesabımı kapattım. Herkese de kapatmalarını tavsiye ederim. Twitter küfür ve bataklık mecrası.

◊ Kapattığın hesabını tekrar açmayı düşünür müsün pekala?

– Yeni yasa yürürlüğe girdiğinde Twitter hesabımı tekrar açabilirim.  

TÜRKİYE’DE ŞU ANDA BENİM İÇİN MÜZİK YOK

◊ Müzikte yeni trendleri nasıl buluyorsun?

– Türkiye’de benim için müzik yok şu anda. Yeni müzikler benim müzik anlayışıma uzak.

◊ Korona ile imtihanın nasıl geçti? Sende neleri değiştirdi pandemi?

– Ömür halimizi değiştirdi. Herkes standartlarının altına indi. Lakin öteki yanda dostlarımızı daha çok hatırlar olduk. Güya irtibatımız arttı. Ben yeni müzikler yaptım. Mesleğimi tetikledi.

◊ Bayana şiddet konusunda neler söyleyeceksin?

– Çağ dışı bir şey. İnsanın bir hanımefendiyi dövmesi, öldürmesi affedilecek bir şey değil. Ve ne yazık ki bu beşerler ortamızda geziyor. Her akşam ana haberlerden sonra yapmamız gerekenleri anlatan programlar olmalı. 2015 yılında Türkiye’de kaç bayan cinayeti oldu, Almanya’da, Hollanda’da, İspanya’da kaç bayan cinayeti oldu… Biz neredeyiz, neden buradayız, onlar ne yapıyor, biz ne yapmalıyız… Türkiye’ye bize yakışıyor mu deyip, kültür seferberliği yapmamız lazım.

 FAKİRLİĞİ DE BİLİRİM

 ◊ “Geçinemiyorum” dediğin tezi hadise oldu…

– Bana soru sordular, ben de durum tespiti yaptım. İnternet gazeteleri başıma bela açtı. “Hazıra dağ dayanmaz” söylemimi “Geçinemiyorum”a çevirdiler. Benim de zirvem attı, “Böyle bir cümlem varsa ispatlasınlar, 1 milyon dolar vereceğim” dedim, herkes sustu. Ben fakirliği de bilen bir beşerim. Villada, özel sürücüsü olan bir çocukluk geçirdikten sonra babam iflas etti. Lisedeyken gazino ve çay bahçelerinde ud çalarak ailemi geçindirdim. Tek bir simitle geçirdiğim günlerim oldu. Bugünleri görmüş bir insan nankörlük yapar mı?

◊ Bayram anılarını alabilir miyiz?

– Diyarbakır, tarihi Suriçi, el öpmeler, bayram kıyafetleri… O vakitler yeni ayakkabı, yeni gömlek bayramlara kısmet olurdu.

◊ Birinci paranı nasıl kazandın?

– Türk sineması üzere benim hayatım. Merhum babam Sabah Kunduraları’nın sahibiydi. Fakat birtakım yanlışlar sonucu iflas etti ve şaşaalı hayatımız sona erdi. Ben Atatürk Erkek Lisesi ikinci sınıfa gidiyordum. Abim keman, ben ise ud çalarak konuta para getirmeye başladık. Müzisyenler Kahvesi’ne öbür ismiyle Çalgıcılar Kahvesi’ne gittik, “İş istiyoruz” dedik. Birinci paramız müzikten geldi. Ergil Tezerdi’yi tanır mısın?

◊ Tanımaz olur muyum, çok iyi insandı. Sizin öykünüz nasıldı?

– Ergil Abi, Fahrettin Aslan’la buluşturdu beni. Maksim Gazinosu’nda çalmaya başladım. Oradayken saz üstadı oldum.

◊ Ve “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi” ile her şey daha da değişti…

–  O bestem Türkiye’nin müziği oldu, ulusal marş üzereydi. 1978’de Altın Kelebek aldım ve yılın bestekarı oldum. Sonra da müzikçi oldum. Sinema müzikleri de yaptım.

◊ Oyunculuk?

– 4 tane kıytırık sinemam var, kırda bayırda 5 dakika müzik okurdum. Ben onlara uzun klipler diyorum. Sanat bedeli yok. Konutumda bile yok o sinemalar. Kara listemdir o sinemalar.

YILDA 4 MİLYON LİRA TELİF ALMAM LAZIM

◊ Bir periyot MESAM başkanlığı yaptın. Bestekar ve kelam müelliflerinin gelirleri ve kaçaklar konusunda ne diyeceksin?

– Telif konusu içler acısı. Orhan Gencebay bu işe ömrünü verdi. “Türkiye’de yüzde 99 kaçak var” dedi bana. Yüzde 1’ini alabiliyoruz. Yılda MESAM’dan aldığım para 40 bin TL. Kaçaklar olmasa yılda 4 milyon lira telif almam lazım. Almanya’da bizim dengimiz GEMA. Şöyle bir örnek vereyim; GEMA’nın 2018 geliri 1 milyar 650 milyon euro. Tıpkı yıl MESAM’ın topladığı 53 milyon TL, yani 8 milyon 300 bin Euro. Telif nereden toplanır? Radyo, televizyon, otel ve restoranlardan. Sizce Avrupa’da mı daha fazla otel, restoran, TV, radyo var, Türkiye’de mi? Yazık…

YAKIN ARKADAŞLARIM “BU PARALAR SANA YAKIŞMIYOR” DİYORDU

◊ Şu anda işler açıldı, konserler başladı.

– Evet, en çok da benim işler açıldı. Ben yıllardır halkın canını yakmayan bir bütçeyle sahnelerde oldum. En yakın arkadaşlarım bile “Bu paralar sana yakışmıyor” diyordu. Lakin ben bütün servetimi bu paralarla yaptım. 150-200 milyona sahneye çıkarak yapmadım. Aç değilim, muhakkak bir mal varlığım var, servetimi bu türlü yaptım ve her şeyden değerlisi sevenlerimle sık sık buluşma imkanım oluyor. Her taşın altından ben çıkarım, etrafım çok büyük, herkesin benimle bir sahne anısı var.

 BİR ŞARKIMI DÜNYAYA AÇMAZSAM GÖZÜM AÇIK SARFIYAT

◊ Sanat hayatınla ilgili hayallerin neler?

– Bir müziğimi dünyaya duyurmazsam gözüm açık masraf. Sony Müzik ile anlaştım, enstrümantal bir albüm çıkaracağım ve melodilerimi satacağız. Bu üniversal melodileri ud albümü ile 8 milyar beşere sunacağız. Spotify var artık, YouTube var, müzik artık küresel. Selami Şahin’le konuştum geçenlerde, “Bir müziğimi Enrico Masias çok beğendi, okuyacak” dedi. İşte bizler melodi satacağız. Birebir yıllar evvel “Caddelerde Rüzgar”da olduğu üzere. Loreena McKennitt melodiyi sattı, tüm dünyada farklı müzikçiler tarafından söylendi. Benim melodilerim de dünyanın dört bir yanında dinlensin istiyorum.

Hürriyet