ABD eski lideri Donald Trump’ın toplumsal medya şirketleriyle yaşadığı meseleler nedeniyle, bu şirketler hakkında nasıl bir tavır sergileneceği merak konusu.
ABD’de 2016 seçimlerine damgasını vuran Facebook’un karıştığı Cambridge Analytica skandalı, yalnızca data güvenliği değil, toplumsal medya ve demokrasi bağı açısından da büyük ehemmiyet taşıyor.
Cambridge Üniversitesi’nde araştırma vazifelisi olan Aleksandr Kogan, Facebook aracılığıyla hizmet veren “this is your digital life” isimli kişilik testi uygulaması sayesinde milyonlarca kişinin bilgilerini depolamış ve 2016’da bu bilgileri siyasi danışmanlık hedefiyle faaliyet gösteren Cambridge Analytica şirketine satmıştı.
Cambridge Analytica şirketi ise, elde ettiği bilgileri 2016’daki ABD seçimlerini Donald Trump’ın kazanması için kullanmıştı. Elde edilen datalarla şahıslara özel reklamlar gönderilerek seçmenlerin oy tercihlerine tesir edildiği argüman edilmişti.
DEMOKRATLAR, TOPLUMSAL MEDYAYI KARŞILARINA ALDI
Trump’ın 2016 seçimlerinden zaferle çıkması sonucu ABD’de Demokratlar cephesi, manipülasyonlara müsaade verdikleri gerekçesiyle toplumsal medya platformlarına ağır tenkitlerde bulundu.
Facebook’un yanı sıra Twitter’da da seçimler öncesinde kullanılan bot hesapların anketleri manipüle etmesi, “sosyal medya platformlarının seçimlerin güvenliği açısından tehlikeli birer mecra olabileceğini” gözler önüne serdi.
DONALD TRUMP VE TWITTER İLGİSİ
Toplumsal medyanın seçimler üzerindeki tesiri tartışılmaya devam ederken, Trump’ın misyona başlamasının akabinde toplumsal medya ve siyaset ortasındaki çalkantılı bağlantı adeta doruğa çıktı.
Başkanlığı devrinde Twitter’ı neredeyse en kıymetli bağlantı aracı olarak kullanan Trump, vermek istediği pek çok iletisi Twitter üzerinden direkt paylaşmayı tercih etti.
Trump, başkanlık koltuğuna oturduğu Ocak 2017’den hesabının kapatıldığı 8 Ocak 2021’e kadar “realDonaldTrump” kullanıcı hesabından yaklaşık 30 bin tweet paylaşımı yaptı.
SEÇİMLERDE TRUMP YASAKLARI
Trump ile toplumsal medya şirketleri ortasındaki çekişme, Kasım 2020 seçimleri öncesi tepeye çıktı. Twitter’ın, seçimler öncesi Trump’ın kimi tivitlerine “bilgiyi doğrulama” etiketi eklemeye başlaması, Trump ve toplumsal medya platformları ortasındaki çekişmeyi gözler önüne serdi.
Toplumsal medya ağlarını “yanlı” olmakla suçlayan Trump, “bu şirketlerin kullanıcıların paylaşımlarından sorumlu olmadığını” belirten 230 numaralı düzenlemenin yürürlükten kaldırılması için sık sık davetler yaptı.
Baskının akabinde başta Twitter ve Facebook olmak üzere pek çok toplumsal medya platformu, Trump’ın hesaplarına süresiz yahut süreksiz kısıtlamalar getirirken, Trump’a oy veren seçmenlerin bir kısmı da bu siteleri terk etti.
BIDEN DA TRUMP ÜZERE DÜŞÜNÜYOR
Trump’ın akabinde başkanlık vazifesini devralan Joe Biden’ın devrinde dış siyasetten iç sorunlara kadar pek çok mevzuda tavrın ne olacağı merak ediliyor.
Bu hususların başında ise yeni liderin toplumsal medya platformlarına karşı nasıl hal takınacağı geliyor.
Haksız rekabet ve bilgi güvenliği üzere tartışmaların göbeğinde olan toplumsal medya uygulamalarına başta AB olmak üzere birtakım ülkeler tutum alırken, Biden hükümetinin bu hususta ne üzere aksiyonlar alacağı da ABD’de şimdiden tartışılmaya başlandı.
Biden’ın 2019 yılında New York Times’e verdiği röportajda, “Muhtemelen bildiğiniz üzere, hiç Facebook hayranı olmadım. Asla büyük bir Zuckerberg hayranı olmadım. Bence o gerçek bir problem” tabirini kullanması, toplumsal medya platformları konusunda çok da “dostane tavırlar” takınmayacağı yorumlarını beraberinde getirdi.
Röportajda, toplumsal medya platformlarına muafiyet sağlayan 230 numaralı düzenleme ile ilgili görüşlerini de aktaran Biden, “Sadece gücün bir elde ağırlaşması konusunda endişelenmemeliyiz, (sosyal medyanın) mahremiyet eksikliği ve muaf tutulmalar konusunda da endişelenmemiz gerekir. (The Times) Siz yanlış olduğunu bildiğiniz bir şeyi yazamaz ve dava edilmekten muaf tutulamazsınız. Fakat o (Zuckerberg) yapabilir. Kısım 230 iptal edilmeli, derhal iptal edilmeli. Zuckerberg ve öteki platformlar için…” sözlerini kullanmıştı.
OBAMA İLE UYUŞMAZLIK YAŞAMIŞTI
Eski ABD Lideri Barack Obama periyodunda Lider Yardımcılığı vazifesini yürüten Biden’a, Obama’nın teşvikleri ile Silikon Vadisi şirketlerinin gücünü artırdığı hatırlatıldığında ise Biden, bu durumun eski liderle ortalarında uyuşmazlık yaşanan hususlardan biri olduğunu söylemişti.
Kelam konusu açıklamalar, birçok bahiste Trump ile başka siyasetler yürüteceği öngörülen Biden’ın, toplumsal medya ve teknoloji devleri konusunda Trump’tan çok da farklı düşünmediğini gösteriyor.
Bilhassa toplumsal medya platformlarının korunmasını istediği 230 numaralı düzenleme konusunda, her iki tarafın da gelecek periyotta atacağı adımlar merakla bekleniyor.
Ensonhaber
