Son yıllarda genç girişimcilerin devletin ve kendilerinin imkanlarıyla, daha iyi bir hayat için kırsalda tarıma ilgileri artıyor.
EŞİNİN KÖYÜNDE ORGANİK TARIMA BAŞLADILAR
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kent Planlama Kısmından mezun olan Burak Alsan, yaklaşık 4,5 yıl evvel eşinin köyüne yerleşmeye karar verdiklerini söyledi.
Alsan, köye yerleşme fikirlerine, birinci etapta etrafındakilerin olumsuz yaklaştığını belirterek, “Ailelerimiz dahil zira onların bizden meslek açısından beklentileri daha farklıydı. Biz öteki bir alanda ilerledik. Birinci etapta şüphecilerdi lakin şu anda herkes yaptığımız işi görüyor. Salgın nedeniyle kentteki hayatı da görüyorlar. Bu türlü olunca bize hak vermeye başladılar.” dedi.
“KENDİMİZ ÜRETELİM, ÇOCUKLARIMIZ BURADA BÜYÜSÜN İSTEDİK”
Ailede hiç çiftçi bulunmadığını ve kendisinin de bu mevzuda deneyimi olmadığını aktaran Alsan, “Zaten organik besleniyorduk. ‘Kendimize üretelim.’ dedik. Çocuklarımız burada büyüsün istedik. O biçimde yola çıktık. Burada organik üretimle ilgili her şeyi yapmaya başladık. Bu türlü olunca iş büyümeye başladı.” sözlerini kullandı.
150 DÖNÜMDE 20 ŞAHISLA ORGANİK TARIM
Alsan, yakınlarına ilişkin 150 dönümlük atıl alanı ziraî üretime kazandırdıklarını ve talebin artmasıyla 20 bireye istihdam sağladıklarını anlatarak, şu anda bütün alanları verimli olarak ekemediklerini lakin her geçen yıl randıman kalitesini artırdıklarını kaydetti.
SALGIN SÜRECİNDE SAĞLIKLI BESİNE TALEP ARTTI
Salgın sürecinde insanların organik besine olan talebinin arttığına işaret eden Alsan, şöyle devam etti:
“O yüzden bize olan talep de arttı. Yalnızca hafta sonu kısıtlamaları nedeniyle pazarlarımızda zorlanıyoruz. Beşerler burada konuk olmak istiyor, genelde İstanbul’dan konaklamak için geliyorlar. Buradaki hayatı deneyimlemek için birçok insan burada vakit geçiriyor. Maksadımız burada daha fazla bireye istihdam sağlamak, mümkün olduğunca insanların kırsala taşınmasına önayak olmak zira kırsallarda potansiyel çok fazla lakin beşerler, bunu birileri başarana kadar görmüyor. O yüzden örnek olmak istiyoruz. Organik tarıma olan ilgi bilhassa Avrupa ülkelerinde çok yüksek. Ülkemizin de bu manada kıymetli bir potansiyeli var. Biz de önümüzdeki yıllarda başarabilirsek ihracat yapmak istiyoruz.”
“60 ÜLKEDEN 300 ÇİFTÇİYİ AĞIRLADIK”
Alsan, 2,5 yılda 60 ülkeden 300’ün üzerinde istekli çiftçiyi ağırladıklarını lisana getirerek, “Eşimle gezmeyi çok seviyorduk. Buraya taşınmadan evvel eşimle birçok ülkeyi gezdik. Artık hem pandeminin tesiri hem de işlerimiz nedeniyle gezemiyoruz lakin artık bir sürü insan, öbür ülkelerden buraya geliyor. Öbür insanların kendi ülkelerindeki kültürlerini de deneyimlemiş oluyoruz, biz kendi kültürümüzü de onlara göstermiş oluyoruz. O manada hoş.” diye konuştu.
Burak Alsan, eserleri semt pazarlarında ve internet üzerinden tüketiciyle buluşturduklarını kelamlarına ekledi.
“BU KADAR BÜYÜK ÜRETİMİ HİÇ DÜŞÜNMEMİŞTİK”
Eşi Beğenilen Alsan da doğayı çok sevdiğini ve bu türlü hoş bir köyde 2 çocuğunu büyüttüğü için kendisini şanslı hissettiğini söyledi.
Konaklama kısmıyla kendisinin ilgilendiğini ve 4-5 kişilik kümeleri ağırladıklarını aktaran Alsan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu topraklar, atıl duruyordu. Burak’ın da ‘Kendimize organik besin yapalım.’ diye bir hayali vardı. Bu kadar büyük üretim yapabileceğimizi hiç düşünmemiştik. Biraz kervanı yolda düzdük üzere oldu. Ufak bir bahçemiz olsun derken işler büyüdü, seralar oldu. İnternet satışları oldu, eko turizm oldu. Bu biçimde büyüdük. Salgın periyodunda taleplerimiz çok arttı. Gerek buraya gelmek isteyenler gerek buradan eser almak isteyenler arttı.”
“İYİ Kİ GELDİK DEDİK”
İzole ortamda salgın sürecini daha rahat geçirdiklerini belirten Alsan, “Hiçbir vakit pişman olmadık, salgında ‘İyi ki geldik.’ dedik. Bilhassa çocuklu, sıhhatine dikkat eden, tabiata seven bir aile olarak ‘İyi ki geldik.’ dedik.” diye konuştu.
Ensonhaber
