Sakarya’daki Arifiye Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra altı yıl devam ettiği öğretmenliği bırakıp, müteahhitliği tercih eden Rahmi Tokay, 33 yılda yaptırdığı 13 okulla eğitime katkı sunuyor. Yalova’nın merkeze bağlı Elmalık köyünde 1946 yılında doğan Rahmi Tokay, inşaat ustası babasının eğitime ehemmiyet verdiğini belirterek, bu şuurla okuyup 1958 yılında Arifiye Öğretmen Okuluna gittiğini söyledi. Fakir bir ailenin çocuğu olduğu için devletin imkânlarıyla okuduğunu anlatan Tokay şöyle konuştu:
“Arifiye Öğretmen Okuluna gittiğimde ayağımda ayakkabı, üstümde gömleğim vardı. Devletim ayakkabımı, pantolonumu, her gereksinimimi karşıladı. O yıllarda ‘Rabbim bir gün fırsat verirsen, milletimin vergileriyle okudum, okuyorum. Kat be kat milletimin bana verdiklerini iade edeceğim’ diye dua etmiştim. 1964’te Yalova’da öğretmenliğe başladım. Altı yıl yaptığım öğretmenliği 1970’de bırakıp, müteahhitliğe başladım. Ankara’da Zirai Donatım Genel Müdürlüğünden iki kişi Yalova’da, müteahhit ararken bana geldiler. Söyledikleri işi yapabileceğimi söyledim. 200 bin liraya anlaştık. Ben o vakitler iyi para kazandım oradan, birinci işimdi. Böylece sonra taahhüt işleri yaptım. Yurtdışında çalışan gurbetçilerin Yalova’da yaptırmak istedikleri üç katlı, dört katlı binaları anahtar teslimi biçiminde taahhüt işleri yaptım. Yap satcılığa başladım.
ATATÜRK’Ü ÇOK SEVDİĞİM İÇİN YAPTIRDIĞIM BİRİNCİ OKULA İSMİNİ VERDİM
Hayırsever müteahhit Tokay, 1980’li yıllarda okul sayılarının yetersizliği nedeniyle sabahçı, öğlenci ve akşamcı olmak üzere eğitim verildiğine değinerek, kelam konusu devirde okul yapmaya karar verdiğini söylüyor. Tokay okul yapmaya başlamasını şöyle anlatıyor: “İlk olarak Atatürk İlkokulunu yapıp hibe ettim. Atatürk’ü çok sevdiğim için yaptırdığım birinci okula ismini verdim. Daha sonra Yalova Okulları Yapma Yaşatma Derneği’ni kurdum. Yanıma altı arkadaş daha aldım. Adeta bir seferberlik ilan ettik. En son ise Rahmi Tokay İlkokulu ve Ortaokulu’nu yaptık. Toplam 13 okul hibe etmiş oldum. Hayırlarım bu türlü devam etti. İdeallerim vardı, Allah’ıma kelam vermiştim, milletime kelam vermiştim, lakin çocukları çok seviyorum. Ülkeme yararlı beşerler yetişsin, anasına babasına iyi evlat olsunlar istiyorum. Memnunum, huzurluyum, hepsi milletini bayrağını seven evlatlar olsun diye çaba ettim. Çocuklar ülkemin geleceği. Dün bizdik, yarın onlar olacak. Bu ülkenin sahibi olacaklar, yavrularımı çok seviyorum.
YALNIZCA HAYIR DUASI İSTİYORUM
Eğitime verdiğim katkıdan ötürü geçen yıl Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan teşekkür dokümanı aldım. Kimsesiz çocuklar ve yaşlılar için bakımevleri yapmak istiyorum. 33 yıldır yaptığım okullarda binlerce öğrenci yetişti. Binlercesi meslek sahibi oldu, vatana güzel evlatlar oldu. Bunun için uğraş etmiştim. Milletten aldığımı millete verdim. Memnunum, huzurluyum. İşte vefatımda de insanlardan istediğim yalnızca hayır duasıdır.”
Hürriyet
