Teknolojinin kullanılabileceği kadar iyi kullanıldığı devletler tablosuna baktılığında Türkiye’nin 8’inci sırada olduğunu belirten Schleicher, Bahçeşehir Üniversitesi’nin düzenlediği online içtimada korona sonrası eğitim sisteminin pratik stratejileri, işleyişi ve planlamasıyla ilgili haber aktardı. Schleicher, şöyle konuştu:
“Pandeminin eğitim sistemini vurduğunu dünya umumisine 1.5 milyon öğrenci ve aile geleceğin teknolojili eğitimini öğrenmek durumunda kaldı. Uzaktan eğitim hayatımızın gerçeği oldu bu süreçte ancak mektepteki toplumsallıktan uzaklaşıldı. Erişim, tasarruf ve online kaynakların kalitesi güçlendi. Büyük bir kısım çabucak profesyonelce gelişim sağladı. Mekteplerin tekrar açılmasında müfredat tekrar öncelik haline geldi. Lakin öncelik, birden fazla eğitim sisteminin yenilenmesi. Hocalar çok kısa devirde teknoloji ile bir savaşa girdi. Bu süreçte muallimler başarılıydılar. Mektep başkanları de o denli.”
MEKTEP SİSTEMLERİNDE EŞİTSİZLİĞİN OLDUĞUNU GÖSTERDİ
Paydaşların birlikte çalışmasının gücüne vurgu yapan PISA Yöneticisi, içtimada 36 devlette yapılan anketlerin sonucuyla ilgili grafikler de paylaşarak şunları söyledi:
“Mayıs ayındaki 36 memlekette yapılan anket sonucunda eğitimin devamlılığı için strateji gelişimi değerlendirmeleri oldu. Bunun sonuçlarına bakınca herkesin bu süreçte yardımcı, destekleyici olduğunu kabul edenlerin sayısı yaklaşık yüzde 50. Birebir vakitte bu tabloda görüyoruz ki muallimleri kapsayan bir yardımlaşma yolunun varlığı hakkındaki görüş yüzde 25 civarında. Bu buhran başkaca mektep sistemlerimizdeki pek çok eşitsizlik olduğunu da gösterdi. Bu tabloda Türkiye yok, fakat pek çok devletin nokta aldığı mayıs ayı tablosunda meskende kalınan müddette talebelerin kaç mektep günü mektepten uzak kalındığı görünüyor. 80 güne yakın mektepten uzak kalan mektepliler var. Online eğitimin mektepteki eğitim kadar tesirli olmadığını da görüyoruz. Akademi talebelerinin devamlılığıyla ilgili tablo maatteessüf iç açıcı değil. Toplumsal gelişimleri ve uzmanlaştıkları yerlerdeki gelişimleri ve buna bağlı muallimlerle etkileşimleri de zayıfladı bu süreçte. Türkiye üzere birden fazla devletlerin internet ve online araçlara erişimleri iyi olurken kimilerinin berbat, kimilerinin ortalamaydı.
TÜRKİYE AVANTAJLI BİR SÜRECE SAHİPTİ
Bu süreçte kullanılan eğitim araçlarıyla ilgili tabloya baktığımızda, mayıs ayı 36 devlet sonuçlarına baktığımızda eğitim kaynaklarının çevrimiçi varlığı yüksek. Pek çok hoca toplumsal medya üzerinden talebeleriyle muhabere kurdu. Televizyonda eğitim bu periyotta dikkat cazibeli role sahip kimi memleketlerde. Münhasıran Güney Amerika’da. Kullanılan online eğitim araçlarının yanı sıra mahsusen küçük mekteplilere bu yolla ulaşıldı. Online eğitim gereğince tesirli olmayınca televizyon ve radyo desteği alınması laf konusu oldu. Türkiye bu süreçte pek çok devlete nazaran ehliyetli dijital ve teknolojik altyapı ve donanımla avantajlı bir sürece sahipti. Hocalar ehil teknik ve pedagojik becerilere Türkiye de sahip mi değil mi bilmiyorum. Teknolojinin kullanılabileceği kadar iyi kullanıldığı devletler tablosuna baktığımızda Türkiye’nin 8’inci sırada olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin önünde sırasıyla Danimarka, Yeni Zelanda, Avustralya, Arap Emirlikleri, Kolombiya, Rusya ve Meksika nokta alıyor. Klasik eğitim ve muallimlerinin pandemi periyodunda mektebe gitmesi mümkün olmadı. Yüzde 90 nispetinde memlekette online kaynaklarla erişim sağladı. Bu mevzudaki sorunlarını muallimler birlikte çözdüler. Pek çok muallim sair mektep ve hocalarla online görüşüp iyi bir toplumsal ağ oluşturdu.
MEKTEPLILER SINIFTAKİ ÜZERE KURALLARA UYDU
Mektepler açılınca nasıl olacak? Mekteplerin gelecek devir için planları hazırlıkları var mı? 36 devletteki mayıs ayı olgularına nazaran, yaklaşık yüzde 50’si gelecek yıl için hazır. Tarihleri de ay ve gün olarak belirli. Yüzde 25’i açılacak lakin tarih görünür değil. Yüzde 15’inin açılıp açılmayacağı aşikâr değil. Yüzde 5’e ulaşmayan üç seçenekte ise açılmayacak, bilinmiyor, karşılıksız sonuçlarını aldık. Pedagojik yaygınlık başlıklı grafiğe baktığımızda, sınıf idaresi konusunda yaklaşık yüzde 70’i talebenin sınıftaki üzere kurallara uyduğunu söyledi. Tekrar birebir rakamlarda ne söylendiğini dinlediğini söz edildi. Dersler başladığında evlatların acilen toparlanabilmesi yaklaşık yüzde 60 nispetinde. Eğitimin netliğiyse, ne istiyorsam anlatabiliyorum diyenlerin orantısı yüzde 90, yeni ve eski mevzuların nasıl ilişkilendiklerini aktarabiliyorum diyenlerin orantısı yüzde 85, eğitimde başlangıç amaçlarını tutturanların orantısı ise yüzde 80. Başka taraftan bilişsel etkileşme konusunda küçük kümeler halinde çalışarak tahliller geliştirmesi yüzde 50 nispetinde, mekteplileri düşünmeye iten vazifeler verilmesi nispeti yaklaşık yüzde 60, karışık vazifelerin mektepliler tarafından çözülebilmesinin orantısı ise yaklaşık yüzde 35.”
‘EĞİTİMDE HİBRİD MODEL UYGULANABİLİR’
Andreas Schleicher, mektepler yine açıldığında uygulanacak stratejilerle ilgili ise şunları söyledi:
“Normale dönüp iştirakin da talebeler tarafından sıradanlaşacağı niyeti düşük görünüyor. Uzaktan ve yüz yüze eğitimin birlikte uygulanması (hibrid model) daha yüksek görünüyor. Eğitimde farklı bir gelecek bizi bekliyor. Devletlerin yine açılış planlarında hocalar için tesirli e-Eğitim eğitimleri geliştirilmesi epeyce yüksek görünüyor. Birebir formda e-Eğitim platformları efektif olacak biçimde tasarlanıp yenilenecek. İnternet güvenliği hoca ve talebeler için sağlanacak. Hoca ve talebelerin yerinde teknolojik donanıma sahip olduğundan emin olunacak. İnternet teması olmayan talebeler için alternatif modeller geliştirilecek. Eğitimde kıymetli olan bir bir mekteplilere ulaşabilmek. Muallim olarak onların hayallerini, ülkülerini bilmek gerekir.”
‘UZAKTAN EĞİTİMDEN KAÇIŞ YOK’
BAU Küresel Lideri Enver Yücel, uzaktan eğitimin bundan sonraki süreçte de hayatımızda olacağını belirterek şöyle konuştu:
“Uzaktan talimi iyi anlamalıyız. Uzaktan eğitim tek taraflı bir şeyler anlatmak değil. Artık bunun dışına çıktı. Yapay zeka geldiğine nazaran bunu kullanarak talebelerin öz teftişlerini sağlayarak bunu yapabiliriz. Küçük evlatlara en değerli sıkıntı muallim. Hoca evlada öz murakabe kazandırırsa çok daha iyi olur. Tüm sorun hocadır. Almanya’da benim küçüklüğümde olduğu üzere neredeyse mektupla uzaktan eğitimi yapmaya çalıştılar. Dünyanın en büyük üniversiteleri John Hopkins üzere üniversiteler bir, iki ay uzaktan eğitime geçemediler. Mektepliye ödev verdiler sonuçta geçtin, kaldı dediler. Uzaktan eğitim bu değil. Uzaktan eğitime çok daha yaratım yapmamız lazım. Yüz yüze eğitim üzere olmayacak ancak uzaktan eğitimden de kaçış yok. Bu teknolojileri iyi kullanarak bunu yapabiliriz.”
Hürriyet
