Bakan Varank, Ankara Sanayi Odası (ASO) 1. Organize Sanayi Nahiyesi’nde (OSB) son teknoloji cihazlarla üretim gerçekleştiren Dinçsa İlaç’ın fabrikasını ziyaret etti. Burada Varank’ı, ASO Yöneticisi Nurettin Özdebir ile Dinçsa İlaç Idare Konseyi Lideri Aytaç Dinçer karşıladı.

Fabrikanın üretim ünitelerinde incelemelerde bulunan Varank, Dinçer’den üretim süreçlerine ait haber aldı.

Varank, ziyaretinin akabinde yaptığı açıklamada, mahsusen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile savaşta ilaç ve medikal endüstrisinin ne kadar kıymetli olduğunun tekrar ortaya çıktığını söyledi.

Bu mealde Türkiye’de konseyi altyapısı olan güçlü ilaç sanayi firmaları bulunduğuna işaret eden Varank, Dinçsa’nın da bunlardan biri olduğunu lisana getirdi.

Varank, Türkiye’de yerli ilaç endüstrisinin istenilen kapasitelerde olmadığına dikkati çekerek, kapasite nispetlerinin yükseltilmesi gerektiğini bildirdi.

Bunun için ilaç endüstrisini desteklemeye devam edeceklerini vurgulayan Varank, şöyle konuştu:

“Türkiye’de yerli ilaç endüstrisi ve tıbbi teknolojilerin geliştirilmesini ulusal bir sıkıntı olarak görüyoruz. Bu meydanları, ekonomik ve sıhhat sahasında bağımsızlığımızın kıymetli bir merhalesi olarak kıymetlendiriyoruz. Münasebetiyle devletimizdeki ilaç endüstrisini desteklemeye devam edeceğiz.”

Bu ortamda Ar-Ge faaliyetlerini desteklemenin yanı sıra, Bakanlığın yatırım teşvikleri ve KOSGEB aracılığıyla da destek sağladıklarını hatırlatan Varank, ilaç ve kimya endüstrisine 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nde de şahsi bir başlık açtıklarını kaydetti.

“Birkaç ay içinde müjdeli haberler verebiliriz”

Kovid-19’a yönelik aşı ve ilaç çalışmalarına ait soru üzerine Varank, salgın daha Türkiye hudutlarına girmeden TÜBİTAK çatısı altında “Covid-19 Türkiye Platformu”nu oluşturup, bilim beşerlerine, Ar-Ge merkezlerine ve şirketlere davette bulunduklarını anımsattı.

Varank, kelam konusu platformda hem Türkiye’ye hem de dünyaya deva bulacak gelişmelere imza atmak istediklerini aktardı.

Platformda, 18 farklı girişimin yürütüldüğü haberini veren Varank, şunları kaydetti:

“Kovid-19 Platformunda Türkiye’nin çeşitli üniversiteleri ve Ar-Ge merkezlerinden yüzlerce bilim kişimiz illete şifa olacak ilaçların ve bağışıklık kazandıracak aşıların geliştirilmesiyle ilgili büyük bir çaba gösteriyor. Buraya gelmeden evvel Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’ni (UNAM) ziyaret ettim. Burada bir öğretmenimizin münhasıran tanı kitleri ve Griffithsin molekülüyle ilgili çalışmaları vardı. Burada gelinen aşamaları ve önümüzdeki devirde atacağımız adımları değerlendirdik. Münhasıran de tanı kitleriyle ilgili ticarileşme aşamasına gelmiş girişimleri konuştuk.”

Varank, bilim kişilerinin büyük bir çabayla çalıştığına dikkati çekerek, “Aşı geliştirme ortamında hayvan deneyleri süratli bir biçimde devam eden girişimler var. Önümüzdeki birkaç ay içinde müjdeli haberler verebiliriz. Bu bir ilmî yarış. Ilmî faaliyetler sonucunda, hem Türkiye’ye hem de dünyaya deva olacak tahlilleri elde edeceğimize inanıyoruz. Bunların klinik çalışmalara aktarılması ve ticarileşmesiyle ilgili desteklerimizi de güçlü bir halde sürdürüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye her türlü ilacı yapabilecek imkana sahip”

Dinçer de Kovid-19 sebebiyle dünyada düşünceli bir süreçten geçildiğini söz ederek, Türkiye’nin salgınla uğraşta en başarılı memleketlerden biri olduğunu söyledi.

İlaç kolunda de Türkiye’nin kalite ve kabiliyet açısından dünyadaki sayılı memleketlerden biri olduğunu belirten Dinçer, “Bugün görüldü ki şayet bir memleket kendi ilacını kendi yapmazsa çok düşünce yaşıyor. Türkiye her türlü ilacı yapabilecek imkana sahip. Devletimiz de bize bu imkanları veriyor.” dedi.

Hürriyet