Cisco’nun yayımladığı iki yeni global araştırma, pandemi periyodunda tüketicilerin data paylaşımına ait telaşlarında artış yaşandığını ortaya koyarken, uzaktan çalışmanın öncelikli hale geldiği günümüzde şirketlerin karşılaştığı güvenlik meselelerine da ışık tutuyor. Raporlar birebir vakitte, datalara ve uygulamalara her yerden ve her türlü aygıttan erişim imkanı sunan güvenlik tedbirleriyle daha esnek çalışma fırsatlarına vurgu yapıyor. Raporlara nazaran güvenlik ve saklılığa yapılan yatırımlar, şirketleri ve tüketicileri, “yeni normal”e hazırlayacak. 

En büyük güvenlik sorunu, inançlı erişim 

Dünya genelinde işletmeler, pandemi nedeniyle öngörülmemiş bir ölçekte ve neredeyse bir gecede uzaktan çalışma sistemine geçti. Cisco’nun dünya genelinde 3.000 BT yöneticisi ile gerçekleştirdiği İnançlı Uzaktan Çalışmanın Geleceği raporundan elde edilen sonuçlara nazaran, dünya genelinde birçok şirket, uzaktan iş gücünü desteklemeye, fakat makul bir seviyede hazır. Yeniden de çalışanların her yerden ve her türlü aygıttan inançlı bir biçimde çalışmasına imkan tanıyan teknolojilerin benimsenmesi hızlanırken, işletmeler sıradaki gelişmeler için esnek olmaya hazırlanıyor. Raporda öne çıkan birtakım sonuçlar şöyle:

-Şirketlerin %85’i, siber güvenliğin COVID-19 öncesine nazaran çok daha kıymetli olduğunu düşünüyor.

-Çalışanlarının uzaktan çalışmasını destekleyen şirketlerin çoğunluğunun (%62) karşılaştığı en büyük siber güvenlik sorunu, inançlı erişim.

-Her iki iştirakçiden biri, şirketin sağladığı dizüstü bilgisayarlar ve ferdî aygıtlar dahil olmak üzere uç noktaların, uzaktan çalışma ortamında güvenlik manasında değerli bir zorluk olduğunu düşünüyor.

-Katılımcıların %66’sı, COVID-19 salgınının siber güvenlik yatırımlarında artışa yol açacağını düşünüyor

Güvenlik ve saklılığın, vaktimizin en kıymetli toplumsal ve ekonomik meseleleri ortasında yer aldığını söz eden Cisco MEA Siber Güvenlik Yöneticisi Fady Younes şöyle dedi: “Siber güvenlik, her vakit için ziyadesiyle karmaşık olmuştur. Uzaktan çalışma biçiminin kalıcı hale gelmesi ve şirketlerin siber güvenlik yatırımlarını artırmak istemesi sonucu, müşterilerimizin ve son kullanıcıların gereksinimlerine daha iyi cevap vermek ismine dal olarak güvenliğe yaklaşımımızı dönüştürmemiz için önümüzde eşsiz bir fırsat var.” 

Uzaktan çalışma araçlarının kapalılığı konusunda kaygılı olan kullanıcılar, şirketlerin bilgilerini inançta tutmak için gerekli çabayı gösterdiğinden kuşkulu. Dünya genelinde 2.600 kişinin katıldığı bir öteki anketin sonuçlarına nazaran de tüketiciler zımnilik ihtiyaçlarının çok az değişmesini yahut hiç değişmemesini ve müşterilerinin datalarını nasıl kullandıkları konusunda şirketlerin daha şeffaf olmasını istiyor. Cisco’nun ikinci yıllık Tüketici Saklılık Anketi şu sonuçları ortaya koyuyor: 

-Yüzde 60’ın ortak tasası, iş birliği araçlarının gizliliği 

-Katılımcıların %60’ı, uzaktan iş birliği araçlarının saklılığı konusunda dertli

-Katılımcıların %53’ü, pandemiyle alakalı datalarda çok az istisna yapılarak yahut hiç istisna yapılmadan zımnilik maddelerinin korunmasını istiyor

-Katılımcıların %48’i, günümüzde bilgilerini tesirli bir biçimde koruyamadığını ve bunun ana nedeninin, şirketlerin datalarıyla ne yaptığını bilmemeleri olduğunu düşünüyor

-Katılımcıların %56’sı, tüketici bilgilerinin korunması konusunda birincil rolü hükümetlerin üstlenmesi gerektiğini ve dünya genelinde tüketicilerin, ülkelerinde uygulanan zımnilik maddelerini büyük ölçüde desteklediğini düşünüyor

Saklılığın bir uygunluk yükümlülüğünden ibaret olmanın çok ötesinde olduğunu belirten Fady Younes da şunları söyledi: “Gizlilik, temel bir insan hakkı ve müşteri inancı oluşturup sürdürmek için kritik değere sahip bir iş gerekliliği. Temel kapalılığın yanı sıra, şeffaflık, adalet ve hesap verebilirlik üzere etik prensipler, dijitalleşen bu yeni dünyada bize yol gösterecek.”

Hürriyet